Geçtiğimiz günlerde olağanüstü kongrede koltuğunu sağlamlaştıran Özgür Özel, yeniden genel başkan seçildi. Demokles’in kılıcı gibi başının üstünde duran eski Genel Başkanı, kendisini siyasete sokan Kemal Kılıçdaroğlu’ndan kurtuldu. Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına karşı gelmek için İstanbul Saraçhane’deki mitinglerde, haklı bir şekilde CHP seçmenlerinin takdirini toplayacak konuşmalar yaptı. Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’la yaptığı üçlü toplantılarda; “CHP’nin Cumhurbaşkanlığı adaylığı için iki forveti var” demişti. Biri olmazsa diğerinin aday olacağını ima etmişti. Özgür Özel, İmamoğlu’nun tutukluluğunun devam etmesi olasılığında; “Adayın isminin kim olduğunun önemi yok. En yüksek oyu kim alacaksa, Ekrem Bey içerideyse o aday olur. Ama o adaylık, o adaylık milletin adayı Ekrem İmamoğlu’nun yerine. Bu süreçte onu çıkartma, siyasi yasağı kaldırmak, hapisten çıkarmak, onun yeniden aday yapılması için bir adaylık. O aday olan arkadaşımız kimse, Ekrem Bey geldikten sonra o arkadaşımız da başka bir göreve gelir. Ekrem Bey yürütme görevi Başbakanlıktaysa Başbakanlığa gelir. Cumhurbaşkanlığıysa Cumhurbaşkanlığına.” Dedi. Önümüzdeki seçimlerde CHP’nin Cumhurbaşkanı adayının seçilmesi halinde, Cumhurbaşkanlığını Ekrem İmamoğlu’na bırakacağını söylüyor. Yasal olarak bu mümkün değil. Seçilen Cumhurbaşkanı istifa etse, yeniden seçim olması gerekir. Diğer bir olasılık parlamenter sisteme geçmek. Parlamenter sisteme geçmek için anayasa değişikliği gerekmekte. Mecliste anayasayı değiştirmek için 400 milletvekilinin oyuna ihtiyaç var. Böyle bir durumda mevcut Cumhurbaşkanı’nın yerinde kalıp, parlamentoda en fazla milletvekili olan partiye hükümet kurma görevi verilir. Doğal olarak o partinin Genel Başkanı da Başbakan olur. Mansur Yavaş, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olup seçildiğinde, ilk olasılığı kabul etmez. İkinci olasılık olan parlamenter sisteme geçmeyi kabul edebilir. Böyle bir durumda Cumhurbaşkanı Mansur Yavaş, Başbakan da Ekrem İmamoğlu olur. Başbakan olan kişi de partisinin Genel Başkanı olur. Özgür Özel’in kastettiği olasılık tabii ki bu değil. Bu olasılıkta bırakın Cumhurbaşkanlığını, Genel Başkanlığı bile kaybediyor. Kendi Cumhurbaşkanlığı döneminde parlamenter sisteme geçilmesini, Ekrem İmamoğlu’nun Başbakan ve CHP Genel Başkanı olarak yürütmenin başına geçmesini, kendisinin de Cumhurbaşkanı olarak devam etmesini kastediyor. Bunun için ilerleyen günlerde Mansur Yavaş’ın CHP’den ayrılması için iktidar ve CHP Genel Merkezi girişimlerde bulunacaklar. Fakat bu gelişmeler, Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığını engelleyemeyecek. Mansur Yavaş mutlaka diğer partilerin ortak adayı olacak. Filistinliler Sürgün mü Edilecek? ABD Başkanı Donald Trump, geçtiğimiz günlerde Gazze’nin boşaltılacağını, Gazze’nin dünyanın en iyi turizm merkezlerinden biri olacağını, Las Vegas gibi dünyanın kumarhane merkezi olabileceğini ve buradaki Filistinlilerin de Ürdün ve Mısır’ın Sina Yarımadası’na göç ettirileceğini, bu şekilde Filistin sorununun kökten çözüme kavuşacağını söyledi. Tabii bu açıklamaya birçok ülke karşı çıktı. Mısır ve Ürdün, bu göçmenleri kabul edemeyeceklerini söylediler. Yeni Şafak Gazetesi köşe yazarı Taha Kılıç, gazetedeki yazısında; “Geçtiğimiz günlerde, 5 Nisan Cumartesi günü, sabah namazından sonra, hepsi de İslam coğrafyasıyla sıkı iletişimde bulunan kıymetli insanlarla bir istişare halkasındaydık. Temel müzakere konumuz Gazze’nin bugün geldiği durumdu. Pratikte Gazze’yi boşaltarak, mesela Filistinliler nereye gidebilecekler? İslam dünyasının şarklı ülkelerine belli kotalarla bu insanları mülteci olarak kabul edebiliriz. Hem böylece Gazze’deki kıyım ve katliam sona erer, hem de Müslümanlar arasındaki kardeşlik vazifesi yerine getirilmiş olur. Türkiye, Endonezya, Balkan ülkeleri, Cezayir... Akla gelen birçok alternatif var. Gazzeliler buralarda hicret mantığıyla hayatlarına devam ederler.” Dedi. Bu, yıllardır İsrail’in gerçekleştirmek için tüm gücünü sarf ettiği bir durum. Taha Kılıç, AKP’nin önde gelen gazetecilerinden; Kartal İmam Hatip mezunu ve Bilal Erdoğan’ın arkadaşı. İktidara yakın bir gazeteci, İsrail’e müdahale edilmesini değil, Filistinlilerin Gazze’yi terk etmelerini söylüyor. Hamas’ın İsrail’e saldırmasıyla başlayan savaşta, gerçek amacın Filistinlilerden Filistin’i temizleyerek İsrail’in topraklarına katması olduğu  adım adım ortaya çıkıyor. Gereksiz bir şekilde Hamas’ın saldırısının kimin işine yaradığı artık herkesçe görülüyordur.