Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam

DOĞAMIZ KATLEDİLİYOR MU?

DİĞER 22.02.2024 - 15:46, Güncelleme: 22.02.2024 - 15:46
 

DOĞAMIZ KATLEDİLİYOR MU?

DOĞAMIZ KATLEDİLİYOR MU?
Kanada’daki doğa hassasiyetini 34 yıldır orada yaşayan Özbay Melania şöyle anlatıyor: “Yaklaşık 34 yıldır Kanada'da yaşıyorum. Burada bahar geç gelir. Ağaçlar Mayıs ayının sonunda çiçek açarlar. Yalnız bir ağaç vardır, bizdeki kardelen gibi... Nisan’ın sonunda çiçek açar. Eksi derecede bile zamanı gelince çiçeğinin açar. Bundan yaklaşık 25 yıl önce bir Cumartesi günü öğle yemeği için bir restorana gidiyorum. Hava güzel artı 14 derece.. Mayıs ayının ilk haftası... Şehir içinde çoktur, kısa boylu geniş saçaklı bir ağaç. Çiçekleri o kadar güzel açmış ki.. Ağaçtan bir dal kırdım, elimde restorana götürdüm. Sık gittiğim bir restorandı. Cumartesi günleri tavuk kanadıyla bira günleri olur. Ben de iki haftada bir uğrardım. Garson kızlar beni tanırlar, her gidişimde tebessümle karşılarlardı. Üniversite öğrencisi kızlar çiçeği elimde görünce tebessümle karşılamadılar. Dışarda balkonda oturdum. Bira ve tavuk kanadı söyledim. Balkonda oturanlar da çiçeğe doğru baktılar, anlayamadım. Garsonlardan biri ya da müşterilerden biri telefon etmiş olacak ki 20 dakika geçti, çiçek masanın üzerinde. Belediyeye ait çevre koruma arabası geldi, park etti. İçinden 35 yaşlarında bir adam çıktı, gülümseyerek bana doğru geldi. Masadaki çiçeğe baktı. Nezaketli bir şekilde ‘O çiçeği alıp arabama gelir misiniz?’ dedi. O zaman anladım. ‘Bu çiçeği dalıyla kırmak yasak... Mahkemeye mi gitmek istiyorsun, yoksa para cezası mı vereyim?’ diye sordu. ‘Ne kadar para cezası?’ dedim. Bir metre çıkardı ve dalın boyunu ölçtü. Yaklaşık 40 cm. ‘40 dolar yazacağım’ dedi ve yazdı. Pazartesi günü 40 doları belediyeye ödedim. Kendi ağacının dalına dokundurmayan Kanadalı bizim Kaz Dağlarını dümdüz ediyor. Hem doğayı katlediyor. Hem de siyanürle altın arıyor, insan sağlığını tehdit ediyor. Bunlar 40 cm ağaç dalı için ceza kesiyor. Bizimkiler de bizim dağlarımızı bunlara peşkeş çekiyor.” Kanada 10 milyon metrekare toprağa sahip dünyanın ikinci büyük devleti. 5 milyon metrekaresi orman. Bu oran Türkiye’nin 7 misline eşit. Kanada’da bir tek ağaç bile kesemezsin, bir dalı dahi kesmek yasaktır. Ama aynı Kanada 9 bin kilometre yani dünyanın öbür ucundan gelerek, Türk Hükümetine parayı bastırıp ülkemizin cennet köşelerinden Erzincan İliç, Balıkesir Kazdağılarında ve İda Madra Dağlarında, siyanür ile altın arayarak milyonlarca ağacımızı katledebiliyor, 250 futbol sahası büyüklüğünde Sülfürik asit (Siyanür) barajı  yapabiliyor. Vatan topraklarımız sömürge Afrika ülkeleri gibi talan edilip doğamız katlediliyor. Kendi ülkesinde ağaçlara bu kadar değer veren Kanada, bizim ülkemizde Erzincan, Çanakkale, Balıkesir, İzmir, Uşak, Eskişehir, Kayseri, Zonguldak ve Adana’da maden arayarak doğayı talan ediyor. 1923’ten 2003’e kadar tam 80 yılda tüm Türkiye’de sadece 1.163 maden ruhsatı verilmiş. Peki tahmin edin, 2003’ten 2023 yılına kadar 20 yılda yine Türkiye’de kaç maden ruhsatı verilmiş olabilir? Sıkı durun tamı tamına 386.000. Türkiye’de 120 den fazla yabancı şirket, toprağımızdaki bütün madenleri çıkarıp ülkemizi talan ediyorlar. Erzincan İliç’de meydana gelen toprak kaymasında, resmi açıklamalarda 9 insanımız, bazı iddialara göre bu sayının 5 katı insanımızı kaybettik. Bilirkişi raporlarında sorumlular ve maden sahiplerinin suçsuz olduğu belirtildi. Hayret verici bir durum, sorumlular uzaydan mı geldi? Balıkesir ve Bursa’nın doğa harikası Çataldağı’nda hükümetin izniyle sınırsız bir şekilde ticari ağaç kesimi yapıldığı iddia ediliyor. Yine Çataldağ’ın birçok noktasında yapılan rüzgar enerji santralları nedeniyle binlerce ağacın kesildiği iddia ediliyor. İleri ki günlerde bu konuda bir araştırma yapıp Çataldağ ormanlarımız ile ilgili bir yazı kaleme alacağım.  
DOĞAMIZ KATLEDİLİYOR MU?

Kanada’daki doğa hassasiyetini 34 yıldır orada yaşayan Özbay Melania şöyle anlatıyor:

“Yaklaşık 34 yıldır Kanada'da yaşıyorum. Burada bahar geç gelir. Ağaçlar Mayıs ayının sonunda çiçek açarlar. Yalnız bir ağaç vardır, bizdeki kardelen gibi... Nisan’ın sonunda çiçek açar. Eksi derecede bile zamanı gelince çiçeğinin açar.

Bundan yaklaşık 25 yıl önce bir Cumartesi günü öğle yemeği için bir restorana gidiyorum. Hava güzel artı 14 derece.. Mayıs ayının ilk haftası... Şehir içinde çoktur, kısa boylu geniş saçaklı bir ağaç. Çiçekleri o kadar güzel açmış ki.. Ağaçtan bir dal kırdım, elimde restorana götürdüm. Sık gittiğim bir restorandı.

Cumartesi günleri tavuk kanadıyla bira günleri olur. Ben de iki haftada bir uğrardım. Garson kızlar beni tanırlar, her gidişimde tebessümle karşılarlardı. Üniversite öğrencisi kızlar çiçeği elimde görünce tebessümle karşılamadılar. Dışarda balkonda oturdum. Bira ve tavuk kanadı söyledim. Balkonda oturanlar da çiçeğe doğru baktılar, anlayamadım.

Garsonlardan biri ya da müşterilerden biri telefon etmiş olacak ki 20 dakika geçti, çiçek masanın üzerinde. Belediyeye ait çevre koruma arabası geldi, park etti. İçinden 35 yaşlarında bir adam çıktı, gülümseyerek bana doğru geldi. Masadaki çiçeğe baktı. Nezaketli bir şekilde ‘O çiçeği alıp arabama gelir misiniz?’ dedi.

O zaman anladım. ‘Bu çiçeği dalıyla kırmak yasak... Mahkemeye mi gitmek istiyorsun, yoksa para cezası mı vereyim?’ diye sordu. ‘Ne kadar para cezası?’ dedim. Bir metre çıkardı ve dalın boyunu ölçtü. Yaklaşık 40 cm. ‘40 dolar yazacağım’ dedi ve yazdı. Pazartesi günü 40 doları belediyeye ödedim.

Kendi ağacının dalına dokundurmayan Kanadalı bizim Kaz Dağlarını dümdüz ediyor. Hem doğayı katlediyor. Hem de siyanürle altın arıyor, insan sağlığını tehdit ediyor. Bunlar 40 cm ağaç dalı için ceza kesiyor. Bizimkiler de bizim dağlarımızı bunlara peşkeş çekiyor.”

Kanada 10 milyon metrekare toprağa sahip dünyanın ikinci büyük devleti. 5 milyon metrekaresi orman. Bu oran Türkiye’nin 7 misline eşit.

Kanada’da bir tek ağaç bile kesemezsin, bir dalı dahi kesmek yasaktır.

Ama aynı Kanada 9 bin kilometre yani dünyanın öbür ucundan gelerek, Türk Hükümetine parayı bastırıp ülkemizin cennet köşelerinden Erzincan İliç, Balıkesir Kazdağılarında ve İda Madra Dağlarında, siyanür ile altın arayarak milyonlarca ağacımızı katledebiliyor, 250 futbol sahası büyüklüğünde Sülfürik asit (Siyanür) barajı  yapabiliyor.

Vatan topraklarımız sömürge Afrika ülkeleri gibi talan edilip doğamız katlediliyor.

Kendi ülkesinde ağaçlara bu kadar değer veren Kanada, bizim ülkemizde Erzincan, Çanakkale, Balıkesir, İzmir, Uşak, Eskişehir, Kayseri, Zonguldak ve Adana’da maden arayarak doğayı talan ediyor.

1923’ten 2003’e kadar tam 80 yılda tüm Türkiye’de sadece 1.163 maden ruhsatı verilmiş.

Peki tahmin edin, 2003’ten 2023 yılına kadar 20 yılda yine Türkiye’de kaç maden ruhsatı verilmiş olabilir? Sıkı durun tamı tamına 386.000.

Türkiye’de 120 den fazla yabancı şirket, toprağımızdaki bütün madenleri çıkarıp ülkemizi talan ediyorlar.

Erzincan İliç’de meydana gelen toprak kaymasında, resmi açıklamalarda 9 insanımız, bazı iddialara göre bu sayının 5 katı insanımızı kaybettik.

Bilirkişi raporlarında sorumlular ve maden sahiplerinin suçsuz olduğu belirtildi.

Hayret verici bir durum, sorumlular uzaydan mı geldi?

Balıkesir ve Bursa’nın doğa harikası Çataldağı’nda hükümetin izniyle sınırsız bir şekilde ticari ağaç kesimi yapıldığı iddia ediliyor.

Yine Çataldağ’ın birçok noktasında yapılan rüzgar enerji santralları nedeniyle binlerce ağacın kesildiği iddia ediliyor.

İleri ki günlerde bu konuda bir araştırma yapıp Çataldağ ormanlarımız ile ilgili bir yazı kaleme alacağım.

 

Balıkesir HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve balikesirkulisgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.