Kemal Kılıçdaroğlu’ndan Falsolar

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; seçim yenilgisinden sonra partisinden ve özellikle muhalif seçmenin genel başkanlığını bırakma baskılarına karşı direniyordu.

Geçtiğimiz günlerde zafer partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ şu açıklamayı yaptı; “İçişleri bakanlığı ve 2 bakanlık yazılı ama MİT konusunda sözlü olarak konuşuldu. Eğer 28’nde seçimi kazansaydı ben İçişleri Bakanıydım.  İki arkadaşım bakandı. Kemal Bey imzaladığını inkar eder mi? Diğer iki bakanlık için Kemal Bey’le konuştuk, bir karar vermediğimiz için o bakanlıkları açıklarsam doğru olmaz.” Ümit Özdağ’ın bu açıklamasını, CHP sözcüsü Faik Öztrak dan hemen yalanlama geldi.   “Zafer Partisi ile partimiz arasında kamuoyuna açıklanan bir protokol imzalanmıştı. Ayrıca iki Genel Başkan arasında yapılan bir protokol daha vardı.  Her iki protokolde de üç bakanlık ve MİT Müsteşarlığına dair bir düzenleme bir madde yer almamaktadır. Bu yalanlamanın hemen akabinde, Haber Türk de televizyonuna çıkan sayın Kemal Kılıçdaroğlu, böyle bir anlaşmanın olduğunu şu sözlerle doğruladı. “ O protokolle ilgili konuşmam doğru değil. iki kişi arasında yapılan ve iki kişinin namusuna teslim edilen bir protokoldür. Benim bir bu konuda konuşmam en azından ahlaki olarak doğru değil. Protokol evet var. İkimizin arasında imzalandı.  Bu protokol kamuoyuna açık bir protokol değil. Dolayısıyla ikimizin namusuna teslim edilmiş bir protokoldür. Kılıçdaroğlu’nun yaptığı bu açıklamadan sonra başta CHP’lilerden ve Millet İttifakı’nın kurmaylarından çok sert açıklamalar geldi.   Eski CHP’li Mehmet Sevigen; “Kemal Bey bize ihanet etti.  Adalet gelip çatıyor. Kemal bey sokağa çıkamıyor.” Dedi.   Kılıçdaroğlu’na İyi Parti Balıkesir milletvekili Turhan Çömez’; “Ankara’nın karanlık dehlizlerinde,  pazarlıklar yapıyormuş.” Sözleriyle tepki gösterirken.  Gelecek Partisi sözcüsü Serkan Özcan da yaptığı paylaşımda; “İyi ki olmamış” ifadelerini kullandı. Bolu Belediye başkanı Tanju Özcan ise; “Yazıklar olsun.  Ayıp ama artık. Çekilin gidin.” Mesajını paylaştı.   İyi Parti ekonomi politikaları başkanı Bilge Yılmaz da sosyal medya paylaşımında: “Adaylığına engel olamadığım için milletimizden samimi olarak özür diliyorum.” Dedi.   Bu gelişmeden sonra herkesin aklına şu sorular gelmeye başladı: Sayın Kılıçdaroğlu ittifak ortaklarıyla ayrı ayrı hangi gizli protokollere imza attı? Masada kendi adaylığını desteklemelerine karşı hangi bakanlıkların, hangi kurumların başkanlıklarının pazarlığını yaptın? HDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in de seçimden önce yapılan protokolleri açıklayın çıkışının da belirttiği gibi HDP ile hangi gizli protokollere imza atıldı. Seçimden sonra yaşanan bu gelişmelerle Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanı olarak kalması hem CHP’ye hem de muhalefete artık zarar vermektedir. Böyle bir durumda yapılacak yerel seçimlerde, CHP bir çok belediyesini kaybedebilir. Mahalle delege seçimlerini başlatan CHP hemen büyük kongresini yaparak, yeni bir Genel Başkan ve yeni kadrolarını seçerek seçmendeki umutsuzluğu gidermelidir.