“BAY KEMAL” OLAMAZSINIZ

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Milletin Sesi mitingini Balıkesir Kuvayi Milliye Meydanı’nda gerçekleştirdi. Kılıçdaroğlu, "Bay Kemal” sıradan bir olay değil. Bay Kemal olmak için önce ahlakı olacaksın. Bay Kemal olmak için kul hakkı yemeyeceksin. Bay Kemal olmak için adaletli olacaksın. Süleyman Şah türbesi ile ilgili de çıkış yaparak, "Sözüm Söz. Bay Kemal bir hafta içinde Süleyman Şah Türbesi'ni kendi topraklarına götürecektir" dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Milletin Sesi mitingini Balıkesir Kuvayi Milliye Meydanı’nda gerçekleştirdi. Kılıçdaroğlu, "Bay Kemal” sıradan bir olay değil. Bay Kemal olmak için önce ahlakı olacaksın. Bay Kemal olmak için kul hakkı yemeyeceksin. Bay Kemal olmak için adaletli olacaksın. Süleyman Şah türbesi ile ilgili de çıkış yaparak, "Sözüm Söz. Bay Kemal bir hafta içinde Süleyman Şah Türbesi'ni kendi topraklarına götürecektir" dedi.                   CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Balıkesir’de düzenlenen Milletin Sesi mitinginde   vatandaşlara seslendi. Kılıçdaroğlu, "Toplandığımız meydan sıradan bir meydan değil. Kuvayi Milliye meydanı diyoruz bu meydana. Lozan Anlaşması'nın 99. yılını kutluyoruz. 99 yıl önce Sevr'i yırtıp çöp sepetine atan bir süreci yaşıyoruz. Bugün bu süreci büyüterek sürdürüyoruz. Meclis açıldığında ilk yapacağımız iş Lozan'ın kabulünün yıl dönümünü bayram ilan etme teklifi olacak. Bu teklifi Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'na getireceğiz. Kimlerin vatansever olup olmadığını, kimlerin milliyetçi olup olmadığını, kimlerin bu ülkenin taşı toprağı için gözünü kırpmadan canını verebileceğini hep beraber göreceğiz. VATANIMIZ VE BAYRAĞIMIZ BİZİM İNCE ÇİZGİMİZDİR Cumhuriyet Halk Partisi olarak vatanımız ve bayrağımız olmak üzere iki kırmızı çizgimiz var. Kimliği, inancı, yaşam tarzı ne olursa olsun vatanına ve bayrağına bağlı olan herkesin benim başımın üstünde yeri var. Devletin yapısında ciddi bir çürüme var. Devlette liyakat kalmadı. Rüşvet alanların büyükelçi tayin edildiği bir ülke olmak istemiyoruz. Devleti soyanların, devlet makamlarında görev almalarını istemiyoruz. Devlette liyakat ve adalet istiyoruz. Herkes artık hak diyor, hukuk diyor, adalet diyor. Hakkı, hukuku ve adaleti mutlaka getireceğiz. Biz beraber olmak zorundayız. Birlikte olmak zorundayız. Birlikte mücadele etmek zorundayız. Bize güvenin. Bize inanın. Çiftçilerin sorunu var ama çözeceğiz. İktidar olduğumuzda ilk yapacağımız iş, ilk bir hafta içinde çiftçilerin ister bankalardan ister tarım kredi kooperatiflerinden çektikleri kredilerin faizlerini sıfırlayacağız. Ayrıca havza bazlı planlama yapacağız. Kim neyi ekecek, neyi bitecek hep biz bileceğiz. Hiçbir çiftçinin ektiği ürün, beslediği hayvan dolayısıyla zarar etmesine asla izin vermeyeceğiz. Bizim felsefemiz alın teri dökenin kazanmasıdır.   EYT sorunu var. Çözemezlerse az kaldı biz çözeceğiz. Ayrıca her bayramda en az asgari ücret kadar emekli ikramiyesi verilecek. Taşeron işçiler vardı biliyorsunuz. Onun da kavgasını verdim. Bütün taşeron işçilere kadro verilmesi gerektiğini söyledim. Bir kısmını verdiler. 128 bin taşeron işçi kadro alamıyor. 10 ay süreyle çalıştırıyorlar. İktidarımızda göreceksiniz. Herkes kadrolu çalışacak. BAY KEMAL OLMAZSINIZ "Bay Kemal” sıradan bir olay değil. Bay Kemal olmak için önce ahlakı olacaksın. Bay Kemal olmak için kul hakkı yemeyeceksin. Bay Kemal olmak için adaletli olacaksın. Bay Kemal olmak için emperyal güçlerin karşısında diz çökmeyeceksin. Bay Kemal olmak için kadın erkek eşitliğini savunacaksın. Bay Kemal olmak için İstanbul Sözleşmesi'ni bir hafta içinde yürürlüğe koyacaksın. Sağlıkta şiddet sorunu var. Pazartesi günü grup başkan vekillerimiz, bir kanun teklifi hazırladılar. Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni olağanüstü toplantıya davet edecekler. Buradan bütün sağlıkçılara sesleniyorum. Bu işin takipçisi olacağız. Eğer meclis olağanüstü toplanmazsa, birileri meclise gelmekten kaçarsa, sağlıkta şiddete son vermek için hazırladığımız kanun teklifine hayır derse iki eliniz onların yakasında olsun. SIĞINMACILARI GÖNDERECEM Sığınmacı kardeşlerimiz var. Afganlı kardeşlerimiz binlerce kilometreden çıkıp Afganistan'dan İran topraklarını aşıp Türkiye'ye geliyorlar. Onları İran'a iade edeceğiz. Uluslararası anlaşmalar böyle diyor. Suriyeli kardeşlerimizi dört aşamalı bir planla kendi ülkelerine, davulla, zurnayla göndereceğiz. Önce oturup Suriye yönetimiyle görüşeceğiz. Arkasından bunların can ve mal güvenliği için gerekli önlemleri alacağız. Ulusal ve uluslararası teminatları alacağız. Onların yollarını, okullarını, kreşlerini yapacağız. Avrupa Birliği fonlarıyla yapacağız. Bizim müteahhitler yapacaklar. Arkasından onlara istihdam alanı oluşturacağız. Bizim o bölgede Gaziantepli çok sayıda iş insanımızın fabrikaları var. Açın fabrikaları diyeceğiz, orada çalışsınlar. Dolayısıyla ırkçılık yapmadan kimseyi kötülemeden, kimseyi düşman ilan etmeden, kendi ülkelerinde huzur içinde yaşamaları için elimizden gelen her türlü çabayı göstereceğiz. Bu ülkede yurt sorunu kalmayacak. Bir yıl içinde bitireceğiz. Diyorum ya bay Kemal olmak kolay değil. Söz verdin mi yapacaksın. Tuttuğunu koparacaksın. Yurt sorununu 20 yıldır çözmediler. Anne baba seviniyor; oğlum kızım üniversiteyi kazandı diye. Arkasından derin bir düşünceye kapılıyor. Kızım İstanbul'a gidince Ankara'ya, İzmir'e gidince nerede kalacak? Bu sıkıntıları biliyorum. Bir yıl içinde çözeceğim”dedi.