Zübük - Kağnı Gölgesindeki İt.

Zübük - Kağnı Gölgesindeki İt.

Geçen günlerde sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptığı bir konuşmada, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ı kastederek; “Türkiye bugüne kadar ne çektiyse Zübük siyasetçi tiplerinden çekmiştir. Partimizin eski belediye başkanlarını, eski milletvekillerini aday göstererek, kendileri kazanmak değil, bize kaybettirmek için çalışan partiler ortaya çıktı.” dedi. Fatih Erbakan ise Cumhurbaşkanına şu şekilde cevap verdi; “Bu mantıkla giderseniz o zaman İstanbul’da Dem Parti, Ak Parti’ye kazandırmak için seçime giriyor. Çünkü Dem Parti’nin alacağı oylar sayın İmamoğlu’ndan gidecek. Öyleyse Dem Parti seçime girmesin mi? Seçime girerse, Ak Parti’ye kazandıracak”. dedi. 1980 yılında Kartal Tibet’in yönettiği, Kemal Sunal’ın başröl oynadığı filimde, Kemal Sunal Zübük karakteriyle bir düzenbaz siyasetçiyi canlandırmıştı.   25 - 30 yaşlardaki arkadaşlar bu filmi bilmezler. AK Parti iktidara geldiğinden bu yana  film televizyonlarda yayınlanmadı. Bir el bu filmi sanki ambargo koydu. Bilmeyenlere Zübük’ün ne demek ve kim olduğunu kısaca anlatayım. Yoksa biz de bir Zübük’müyüz? Ya da kendi çıkarlarımız için Zübük’ü destekleyen Zübüklerden miyiz? “Zübük” ya da tam adıyla “Zübük - Kağnı gölgesindeki it”: Aziz Nesin’in 1961 yılında yayınlanan gülmece romanı.   Bu roman, Türkiye’nin doğusunda bir ilçede, çevresinin saflığından yararlanarak önce belediye başkanlığına, ardından milletvekilliğine yükselen, açıkgöz Zübükzade İbrahim Bey’in yaşadıklarını anlatır. Eser, Zübük olarak adlandırılır, madrabaz politikacı tipine ve bu tipi yaratan toplumsal yapıya dair bir eleştiridir.  Zübük şu atasözüyle başlar; “İt kağnı gölgesinde yürür de kendi gölgem sanırmış”. Aziz Nesin, Zübükzade İbrahim bey karakterine ilham verenin Sivas civarında gülünç öykülerini dinlediği bir politikacı olduğunu belirtmiştir. Romanın baş kahramanına verilen Zübük; yalancı, dolandırıcı, sinsi kişilere verilen genel bir ad olarak yaygınlaşmıştır. Şimdi etrafınıza dikkatlice bakın. Bu tarife uyan siyasetçiler var mı, birlikteliğin verdiği başarının sadece kendi başarısı olduğunu zanneden? Romana da adını veren atasözündeki gibi; “İt kağnı gölgesinde yürür de kendi gölgem sanırmış”. Böyle kişilerin -Zübük’lerin- siyasette olduğunu gördünüz değil mi? Sadece siyasette mi? Tüm meslek gruplarında ne çoklar. Bu siyasetçilerin Zübük olduğunu anladıktan sonra, hâlâ onun peşinden gitmenin de birazda olsa Zübük’lük olduğunu hepimiz biliyoruz. Anadolu insanın saf, temiz ve inancını kullanarak yönetici olan bu Zübük’lerden kurtulmadıkça, toplumsal çürümeden ve ekonomik sıkıntılardan kurtulamayız.