Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam

MEZAR TAŞLARI

SİYASET 03.11.2022 - 18:15, Güncelleme: 03.11.2022 - 18:15
 

MEZAR TAŞLARI

MEZAR TAŞLARI
Cumhuriyet kurulduğundan bu yana, siyasal İslam’ın Cumhuriyet değerleri ile ve kazanımlarıyla bir mücadele içindedir. İlginçtir bu mücadelesini de Cumhuriyetin kendilerine verdiği özgürlüklerle yapıyorlar. Muhafazakâr insanlarımızı kendilerine konsolide edebilmek için Cumhuriyetin İslam’a karşı geldiğinin söylemlerini sürekli kullanmaktadırlar. AKP Grup Başkan vekili Mahir Ünal, Kahramanmaraş’ta bir kitap fuarında yaptığı konuşmada, Cumhuriyet ve Türk Dili için “Kültür devrimi olarak Cumhuriyet bizim alfabemizi, dilimizi bütün düşüncemizi yok etmiştir.” İfadelerini kullanması tartışma yarattı. Bu düşünce tarzı, AKP’de siyaset yapan hemen hemen birçok kişinin düşüncesidir. 8 Aralık 2014 tarihinde yapılan 5. Din şurasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şunları söylemişti. “Harf devrimi yapılarak, şah damarlarımız koparılmış, dünyada bunun benzerini Hülagü (Moğol hükümdarı) yapmıştır. Bütün Bağdat'ın yakılıp  yakılması neyse, 10 binlerce 100 binlerce eserimizin yakılıp yıkılması ve bu eserlerimizden, bir neslin uzaklaştırılması herhalde sıradan bir olay değildir” demişti. Osmanlıca  % 40 Farsça, % 30 Arapça, % 10 Fransızca, % 10 Türkçe ve % 10 başka dillerin kelimelerinden oluşan sadece sarayda ve yazılı yazışmalarda kullanılan ve halkın kullanmadığı bir dil değil, jargondur. Osmanlıcada Arap ve Fars alfabeleri kullanılmış, Arap alfabesinde 3 tane sesli harf vardır. Bunlar “elif ( ا), vav (و), ye (ي)” harfleridir. Türkçe ’de ise 8 sesli harf vardır: “A,E,I,İ,O,Ö,U,Ü”. Bu nedenle Arap alfabesi Türkçeye uygun bir alfabe değildir. 1920 yıllara gelindiğinde, Osmanlı'da okuma yazma oranı en iyi tahminlere göre % 10’du, bunun %3’ü kadınlar % 7’si erkeklerdi. Bu %10’nun yarısı da gayrimüslimlerdi. Halkımız okuma yazma bilmiyordu. Harf devrimi yapılarak insanlarımız bir gecede cahil bırakılmadı. Zaten Anadolu insanı cahil bırakılmıştı. Sözde dedelerinin mezar taşlarını okuyamıyorlarmış. Kardeşim git köyünün mezarlığına, dedenin hatta bulabiliyorsan dedenin dedesinin mezar taşına bir bak, yazı var mı? Yazı yazılan mezar taşları ya bir molla'nın ya da bir devlet yöneticisinindir. Osmanlıca harflerle yazmak istiyorsan, 15 günde çalışarak Osmanlıca harflerle yazmayı öğrenebilirsin. Bak sakallı Hüsnü amca, Cumhuriyet olmasaydı; Malatyalı banka memuru Mehmet Sıddık  Özal’ın oğlu Turgut Özal, Isparta İslam köylü çoban Hacı Yahya Demirel’in oğlu Süleyman Demirel, Afyonlu öğretmen Ahmet Hamdi Sezer’in oğlu Necdet Sezer, Kayserili tornacı Ahmet Hamdi Gül’ün oğlu Abdullah Gül ve Rizeli İstanbul Boğazı’nda kayıkla yolcu taşımacılığı yapan Reis Ahmet Erdoğan’ın oğlu Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olamazdı. Cumhuriyet öyle güzel bir yönetim ki Anadolu’nun herhangi bir köyündeki yalın ayak bir çocuğu alır, kendi okullarında eğitir ve Cumhurbaşkanı yapar. Sen sen ol fesli sözde tarihçilerden tarih öğrenme. Var gücünle Cumhuriyetine sahip çık!
MEZAR TAŞLARI

Cumhuriyet kurulduğundan bu yana, siyasal İslam’ın Cumhuriyet değerleri ile ve kazanımlarıyla bir mücadele içindedir. İlginçtir bu mücadelesini de Cumhuriyetin kendilerine verdiği özgürlüklerle yapıyorlar. Muhafazakâr insanlarımızı kendilerine konsolide edebilmek için Cumhuriyetin İslam’a karşı geldiğinin söylemlerini sürekli kullanmaktadırlar.

AKP Grup Başkan vekili Mahir Ünal, Kahramanmaraş’ta bir kitap fuarında yaptığı konuşmada, Cumhuriyet ve Türk Dili için “Kültür devrimi olarak Cumhuriyet bizim alfabemizi, dilimizi bütün düşüncemizi yok etmiştir.” İfadelerini kullanması tartışma yarattı. Bu düşünce tarzı, AKP’de siyaset yapan hemen hemen birçok kişinin düşüncesidir. 8 Aralık 2014 tarihinde yapılan 5. Din şurasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şunları söylemişti. “Harf devrimi yapılarak, şah damarlarımız koparılmış, dünyada bunun benzerini Hülagü (Moğol hükümdarı) yapmıştır. Bütün Bağdat'ın yakılıp  yakılması neyse, 10 binlerce 100 binlerce eserimizin yakılıp yıkılması ve bu eserlerimizden, bir neslin uzaklaştırılması herhalde sıradan bir olay değildir” demişti. Osmanlıca  % 40 Farsça, % 30 Arapça, % 10 Fransızca, % 10 Türkçe ve % 10 başka dillerin kelimelerinden oluşan sadece sarayda ve yazılı yazışmalarda kullanılan ve halkın kullanmadığı bir dil değil, jargondur. Osmanlıcada Arap ve Fars alfabeleri kullanılmış, Arap alfabesinde 3 tane sesli harf vardır. Bunlar “elif ( ا), vav (و), ye (ي)” harfleridir. Türkçe ’de ise 8 sesli harf vardır: “A,E,I,İ,O,Ö,U,Ü”. Bu nedenle Arap alfabesi Türkçeye uygun bir alfabe değildir.

1920 yıllara gelindiğinde, Osmanlı'da okuma yazma oranı en iyi tahminlere göre % 10’du, bunun %3’ü kadınlar % 7’si erkeklerdi. Bu %10’nun yarısı da gayrimüslimlerdi. Halkımız okuma yazma bilmiyordu. Harf devrimi yapılarak insanlarımız bir gecede cahil bırakılmadı. Zaten Anadolu insanı cahil bırakılmıştı. Sözde dedelerinin mezar taşlarını okuyamıyorlarmış. Kardeşim git köyünün mezarlığına, dedenin hatta bulabiliyorsan dedenin dedesinin mezar taşına bir bak, yazı var mı? Yazı yazılan mezar taşları ya bir molla'nın ya da bir devlet yöneticisinindir. Osmanlıca harflerle yazmak istiyorsan, 15 günde çalışarak Osmanlıca harflerle yazmayı öğrenebilirsin.

Bak sakallı Hüsnü amca, Cumhuriyet olmasaydı; Malatyalı banka memuru Mehmet Sıddık  Özal’ın oğlu Turgut Özal, Isparta İslam köylü çoban Hacı Yahya Demirel’in oğlu Süleyman Demirel, Afyonlu öğretmen Ahmet Hamdi Sezer’in oğlu Necdet Sezer, Kayserili tornacı Ahmet Hamdi Gül’ün oğlu Abdullah Gül ve Rizeli İstanbul Boğazı’nda kayıkla yolcu taşımacılığı yapan Reis Ahmet Erdoğan’ın oğlu Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olamazdı. Cumhuriyet öyle güzel bir yönetim ki Anadolu’nun herhangi bir köyündeki yalın ayak bir çocuğu alır, kendi okullarında eğitir ve Cumhurbaşkanı yapar. Sen sen ol fesli sözde tarihçilerden tarih öğrenme.

Var gücünle Cumhuriyetine sahip çık!

Balıkesir HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve balikesirkulisgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.