SİYASİ KUMPAS!

Ekrem İmamoğlu 30 Ekim 2019 yerel seçim üzerine hükümetin hazırladığı ve AKP’li belediye başkanlarının da katıldığı bir toplantıda konuşma yaptı.

Ekrem İmamoğlu 30 Ekim 2019 yerel seçim üzerine hükümetin hazırladığı ve AKP’li belediye başkanlarının da katıldığı bir toplantıda konuşma yaptı.  Bu konuşma üzerine, Süleyman Soylu 4 Kasım 2019’da kendisini işaret ederek “ahmak” dedi.  Ekrem İmamoğlu da aynı gün belediye toplantısından çıktıktan sonra kendisine bu soru sorulduğunda “bir söze bakarım söz mü diye bir de söyleyene bakarım adam mı diye” diyerek İstanbul seçimlerinin iptalini “ahmaklık” olduğunu söyledi.  Herkesin bildiği gibi bu sözün muhatabı Süleyman Soylu idi. Kurt kuzuyu yemeyi kafaya koymuş bir kere Ekrem İmamoğlu’nun bu sözü YSK’ya söylediği iddia edilerek o yıl dava açıldı ve bu sürece kadar da gelindi.  Mahkemenin bu kararına tüm kesimlerden çok büyük tepki geldi. Hatta AKP kurmayları bile sürecin bitmediğini, istinaf ve temyiz aşamalarının olduğunu söyleyerek, buralardan dönebileceğini ima ettiler.  Bunlar bir nevi timsah gözyaşları. Cumhurbaşkanlığı Hukuk Kurulu Başkanı Mehmet Uçum şu açıklamayı yaptı;  “Ekrem İmamoğlu’nun kararı hukuka uygundur istinaf ve temyiz muhtemelen onaylayacaktır.” Bu beyan örtülü talimat değil mi? Türkiye’nin tek hakiminin Cumhurbaşkanı başdanışmanı bunu söyledikten sonra hangi istinaf hangi Yargıtay üyesi tersini yapabilir?  Hiç konuşmayan Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Muharrem Akkaya, sahneye çıkıp istinaf ve temyiz onarsa Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanı adayı olup kazansa dahi mazbatayı vermeyeceğiz dedi.  Normal süreçte istinaf ve temyiz süreci yaklaşık bir buçuk-iki yıl sürüyor. Ama Ekrem İmamoğlu davası için bir ayda karar verilebilir.  1989’da yapılan yerel seçimlerde Tayyip Erdoğan, Beyoğlu Belediye Başkanı adayıyken seçimi Erdoğan kaybeder, bunun üzerine sabaha karşı saat 4 civarlarında Tayyip Erdoğan Beyoğlu Seçim Kuruluna gider. Seçim Kurulu Başkanı Hâkim Nazmi Özcan’ın odasına girip şunları söyler: “Şu haline bak sarhoş adam, şu haline bak adalet kimlere kalmış? Seni yıkacağım hepinizi adli tıpa göndereceğim. Seni sürdüreceğim, seni yakacağım.” Hakim Nazmi Özcan da bu söylemler için şikâyette bulunur ve hakaret davası açılır. Tayyip Erdoğan bu davadan 6 ay hapis cezası alır. Bu ceza da paraya çevrilir.  Burada Ekrem İmamoğlu’nun söylediği “ahmak” kelimesi mi ağır yoksa Tayyip Erdoğan’ın seçim kurulu hakiminin yüzüne söyledikleri mi?  AKP bu davayla bir taşla birkaç kuş vurmayı planladı. Tayyip Erdoğan’ın söylediği gibi İstanbul’u alan Türkiye'yi alır. Başta İstanbul Belediyesini alacaklar, belediyenin tüm imkanların genel seçimlerde kullanacaklar.  Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığında da en büyük rakibi olabilecek biri tasfiye edilecek.  Ekrem İmamoğlu’nun bu cezası onandığında, bırakın Cumhurbaşkanlığı adaylığını, 2024 yılında yapılacak yerel seçimlerde, İstanbul Belediye Başkanı adayı dahi olamayacak.  Muhalefet derhal genel seçim stratejisini gözden geçirip bu gelişmeler üzerine yeni stratejiler geliştirmeli.  Olabilecek diğer Cumhurbaşkanları adaylarına da bu şekil siyasi kumpaslar yapacakları göz önünde bulundurarak, birçok aday çıkarılmalı.  Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş , Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener aday olmalı. Seçim çalışmalarını beraber yürütmeliler. Seçim arifesinde tek adaya düşürülebilir.  Tayyip Erdoğan’ın bu seçimi kazanmak için elinden gelen her şeyi yapacağı unutulmamalıdır.