İHVANÜL MÜSLÜMİN

Müslüman Kardeşler (İhvanül Müslümin) hareketi, 1928 yılında Haşim el Renna tarafından Mısır’ın İslamiye kentinde kuruldu. Bu örgüt Ortadoğu’daki İslam ülkelerinde toplumsal ve siyasal rol oynadı ve halen oynamaktadır. Bir asra yakın geçmişi olan örgüt, giderek büyüdü, okullardan camiye, oradan da şirketlere uzandı.

Müslüman Kardeşler (İhvanül Müslümin) hareketi, 1928 yılında Haşim el Renna tarafından Mısır’ın İslamiye kentinde kuruldu. Bu örgüt Ortadoğu’daki İslam ülkelerinde toplumsal ve siyasal rol oynadı ve halen oynamaktadır. Bir asra yakın geçmişi olan örgüt, giderek büyüdü, okullardan camiye, oradan da şirketlere uzandı. 2000 yılların başında, Müslüman Kardeşler, ABD tarafından büyük Ortadoğu projesinin (BOP) önemli bir ortağı olarak destekleniyordu. Büyük Ortadoğu projesi eş başkanı olan, Sayın Recep Tayyip Erdoğan İhvancıların abisi rolünü üstlenmişti. Müslüman ülkelerde Arap baharı adı altında rejimler birer birer devriliyordu. Tunus’ta ve Mısır’da ihvancılar iktidara getiriliyordu. Libya’da  Kaddafi devriliyor, yerini İhvancı yönetim getiriliyor, Katar maddi destek sağlayıp Türkiye’de fiili desteği Suriye’deki laik yönetim değişmesi için muhaliflere destek veriliyor, kardeşim Esad katil Esed oluveriyordu. Ancak süper güçlerin projelerini günün koşullarına ve kendi ulusal çıkarlarına göre değişim göstermiş, bir süre sonra önce Tunus’ta daha sonra da Mısır’da Müslüman Kardeşler iktidarından düştü ya da düşürüldü. Cumhurbaşkanlığına gelen sonra da düşürülen Mursi nin yanında yer aldılar. Oysa Mursi'nin iktidara getirilmesini destekleyen, iktidardan düşmesinde rol oynayan ABD idi. AKP nin Suriye politikası Esad’ın iktidarından düşürülmesi noktasında toplanıyor. Türkiye, Suriye bağlamında bir yandan da güney sınırımızda bir İsrail koridoru kurulması için büyük bir gayret gösterirken öte yandan ülke bütünlüğünü sağlamaya çalışan Esad’la çatışıyor. Gelinen süreçte AKP, ideolojik Ortadoğu dış politikasında yalnız kalmıştır. Muhalefet bu süreçte bu politikanın yanlış olduğunu ve Türkiye’nin bu ülkelerle iyi ilişkiler kurması yönünde eleştirilerde bulunmuştu. Ülkeler arasında dostluk olmaz, çıkar ilişkileri olur. Türkiye bu yanlış dış politikalardan dolayı çok şey kaybetti. Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarının paylaşımında Mısır’ı Yunanistan’ın ve Güney Kıbrıs Rum yönetiminin kucağına attı. Suriye’yle kavgamızın sonucunda yaklaşık 8 milyon sığınmacı Arap, kontrolsüz bir şekilde Türkiye’nin her yanına dağıldı. Suriye’nin kuzeyinde ABD’nin desteğiyle bir PKK/ PYD/ YPG devleti kurulmakta. AKP bu ideolojik dış politikalarından U dönüş yapmaya başladı. Suriye, Esad’la görüşme olabilir. Mısır, Sisi ile el sıkışıldı. İsrail, karşılıklı büyükelçiler atandı. Suudi Arabistan, 5 milyar dolar gelecek. Birleşik Arap Emirlikleri, Peker'e video çektirilmiyor. Büyük Önder Mustafa Kemal’in “Yurtta barış dünyada barış” dış politika söyleminin ne kadar doğru olduğu bir kez daha kanıtlandı. Bu yanlış dış politikanın bedellerini Türk milleti olarak yıllarca ödeyeceğiz.